Aşağıda yer alan yazı, kişisel blog sayfamda paylaştığım bir yayındır. Küçük Yıldız'ın annelerinden biri olarak hikayemi paylaşmak istedim. Bu vesileyle, hep gözlerinin içi gülen, her zaman olumlu ve sevgi dolu olan, iyi ki yollarımız kesişmiş dediğim yol arkadaşım Pınarcığıma da bu keyifli çalışma için teşekkür ediyorum, "haydi yapalım" dediği için :)
"Hamileyken okuduğum makalelerde, bebeğinizle konuşun, müzik dinletin, ona kitap okuyun, şarkı söyleyin ki, anne karnında sizin sesinize alışsın, rahatlasın yazıyordu. Ben de bebeğimi hissettiğim andan itibaren bir şekilde iletişim kurmak istiyordum ve onunla konuştum, ona kitaplar okudum, şarkılar söyledim. Bebeğim bundan ne kadar mutlu oldu bilmiyorum ama ben çok büyük keyif aldım. Daha doğmadan bebeğimle birçok şey paylaşmış oldum. Ve sonunda doğumla birlikte yüzünü görüp, kokladığım yepyeni bir arkadaşım olmuş oldu.
Sonrasında da her yaptığımızı bebeğime şarkılarla anlatmaya başladım. Altını değiştirirken, yıkanırken hep şarkılar söyledim. Bu kadar şarkıyı nereden buldun derseniz, hepsini o an uydurdum, içimden geldiği gibi söyledim :)
Daha sonra ritmler devreye girdi. Duyduklarımızı, yaptıklarımızı ritmlerle eşleştirdik. Bebeğim söylediklerimi taklit eder oldu ve karşılıklı komik seslerle eğlenir olduk. Ben, eğlenmemizin yanında bu şarkıların çok faydasını gördüm. Mesela vücudunu çok erken tanıdı, bizimle çok erken ve kolay iletişime geçmeye başladı, dinlediklerini daha farklı kullanır oldu, dinlemeyi öğrendi. Bunlar sadece benim farkına varabildiklerim. Büyüdükçe müzikal yaşamın faydalarını daha da göreceğimi düşünüyorum.
Bu arada şunu belirtmeliyim ki, tüm bunları yaparken amacım bebeğimin müzikal yeteneğini geliştirmek, müzisyen olması için temeller atmak vb. kesinlikle değildi. Sadece melodiyle çok daha kolay öğrenildiğini ve yapılan her işin daha eğlenceli olduğunu biliyordum ve müziği bebeğimle eğlenerek bağ kurmak için kullandım.
Şimdiye kadar yeni bebeği olan tüm arkadaşlarıma bu yaptıklarımı anlatıyor, "Biz Çınar'la çok keyifli zaman geçiriyoruz, siz de bebeğinizin bakımını ve onunla gelen yeni hayatı keyifli haliyle yaşamaya çalışın" diye kendimce tavsiyede bulunuyordum. Ama artık tüm yukarıda anlattığım deneyimleri diğer annelerle de paylaşma imkanı bulacağımız bir atölyemiz oldu. Tıpkı bizim gibi olan, beraber olmaktan büyük keyif duyduğumuz Pınar ve Berker ile, çok eğlenceli geziler yapıp, bebeklerimizle ilginç yerler keşfettiğimizi görünce, yaptıklarımızı paylaşabileceğimiz bir oluşum olsun istedik ve Küçük Yıldız Müzikli Bebek Oyun Atölyesi'ni hayata geçirmeye karar verdik. Atölyemiz için heyecan ve keyifle çalışıyoruz, bizim yeni bebeğimiz gibi oldu. İki anne ne bilgi biriktirdiysek, ne deneyimlediysek, yavrularımızdan neler öğrendiysek birleştirdik, şekillendirdik ve atölyemize kattık.
*Yeni doğmuş bebeğin sizin sesinizle nasıl sakinleştiğini, mutlu olduğunu, küçücük de olsa onunla ne kadar çok şey paylaşabileceğinizi,
*Bebeğiniz biraz büyüyüp hareketlendiğinde müzikle nasıl iletişime başlayacağını, tepkiler vereceğini, vücudunu kullanacağını,
*Artık yürüyüp, sizinle konuşmaya çalışan bebeğinizin melodilerle birlikte kelimeleri kullanmaya çalışmasını, müzikle farkındalığının artmasını anlatmak istiyoruz.
Üstelik tüm bunları açık havada, her seferinde yeni bir yer keşfederek, bebeğinizle nerelere gidebileceğinizi görerek sizlerle paylaşmak istiyoruz. Kısaca tek amacımız, birkaç anne bir araya gelip paylaşmak, eğlenmek ve keyifle bebeklerimizi büyütmek üzere atölye çalışmaları yapmak. Baharda doğayla birlikte biz de yepyeni bir döneme başlıyoruz."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder